Foça’nın İklimi & Bitki Örtüsü – Ekonomi ve Nüfusu Hakkında

Bölüm 1 – FOÇANIN İKLİMİ VE BİTKİ ÖRTÜSÜ 

1.1 Foçanın İklimi 

Foça’da, Anadolu’unun batı ve güney kıyılarında görülen Akdeniz İklimi hakimdir. Kışlar Yağışlı ve serin geçerken, yazlar sıcak ve kurak geçer. En yüksek sıcaklık 42 derece ile ağustos ayında, en düşük sıcaklık ise –7 derece ile ocak ayında görülmüştür. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 26 derece, deniz suyu sıcaklığı 22 derecedir.  

Bölgenin kıyı şeridinde ilkbahardan sonbahara kadar denizden karaya esen imbat rüzgarlarının etkisi hakimdir. Uzun süreli kuzey rüzgarları ise bölgede pek hissedilmez. Kışın yıldız ve poyraz rüzgarlarının etkisi kendisini hissettirir. 

1.2 Foçanın Doğal Bitki Örtüsü 

Ege bölgesi dağlarının genel özellikleri Foça’da da kendini gösteriri. Dağlar denize dik olarak iner. Dağların arasından denize uzanan akarsu yatakları, tarıma elverişli alanların oluşmasına olarak sağlar. Ayrıca bu durum kıyı ikliminin için kısımlarda da görülmesini sağlar.  

Bölgedeki toprak niteliği de yine topoğrafik ve iklim koşullarına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Arazi de su ver rüzgar etkisinin yoğunluğunu erozyona sebep olabilmektedir. Bitki örtüsünün özellikle deormanların kendi kendini yenileyebilir nitelikte olmamasının en önemli sebei erozyondur. Ayrıca varolan orman alanlarının tarım alanı olarak kullanıma açılması, ağaçların kereste olarak kullanılması, turizm sebebiyle bu alanlara zarar verilmesi ve yaz aylarında yoğunluk kazanan yangınlar doğal bitki örtüsünü geri dönüş olmayacak bir biçimde zedelemiştir.  

Bölüm 2 – Foçanın Ekonomik Yapısı 

2.1 Ekonomik Yaşam 

Foça tarihin değişik dönemlerinde zenginliği de yoksulluğu da yaşamış ilçelerimizden biridir. İ.Ö 6. Yüzyıl Phokaia’nın en zengin dönemidir. İlçe, deprem bölgesinde yer alması nedeniyle tarih boyunca yedi kez yerle bir olmuş ancak hep eski taşlar üzerine, hep aynı yerde kurulmuştur. Kuşkusuz koyların yapısı, bereketli toprakları ve denizcilik ruhu insanların buradan koparamamıştır. Foça’daki ekonomik yapıyı eski çağlarda ve yeni dönemde olmak üzere iki başlık altında inceleyebiliriz.  

2.1.1. Phokaia’nın Ekonomik Yapısı 

Eski Çağlarda Foçalılar’ın büyük ölçüde denizci oldukları görülmüştür. Denizcilik ve ticaret onların baş işleri olmuştur. Eldeki bilgileri göre Foçalılar2ın gemilerle dünyanın dört bir yanın gitmeleri, koloniler kurmaları, her türlü malı Avrupa’nın en küçük ticaret limanına kadar götürmeleri bunu göstermiştir. Phokaialıların tüm dünyaya sattıkları en temel ürünlerden başta geleni şap madenidir. Şap madeni bütün dönemlerde Phokaia’nın önemini arttırmıştır. 

Hiç kuşkusuz zeytincilik ve şarapçılık da o yüzyılların zenginlik kaynağı olmuştur. Phokaialılar, 6. yüzyıllarda Marsilyayı ilk kurduklarında zeytin fidanlarını da beraberinde götürmüşlerdir. Yine aynı yüzyılda Marsilya’yı şarapla tanıştıran Phokaia’lılardır.  

Phokaialıların bir dier yaygın ticai malı günlük seramik ürünler olmuştur. Öyle ki bu ürünler deniz yoluyla ulaşabilen en küçük limanlara kadar götürülüp, pazarlanmıştır. Foça 2. dönem kazılarında ortaya çıkartılan “Seramik Çöplüğü”nün büyüklüğü bunu kanıtlar nitelktedir.  

2.1.2 Foça’nın Ekonomik Yapısı 

İlçenin başlıca ekonomik uğraşları turizm, balıkçılık ve tarımdır. İlçe İzmir’in önde gelen turistik yörelerindendir. Bu tarih boyunca geçmişiyle, kültürüyle, doğasıyla ve deniziyle hep böyle olmuştur. Antik çağın on iki İyon Kentinden biri olması Foça’yı hep ilgi odağı haline getirmiştir. Foça, büyük kent merkezlerine yakın olması (İzmir, Manisa ), doğal, yalın yapısıyla ve temiz deniziyle iç turizme açıktır. Diğer yandan da kökleri, tarihi geçmişi ve taşıdığı izlerle dünya turizmine açık bir konumdadır. Dört bir yandan gelen yerli ve yabancı turistler için hizmet verecek oteller tatil köyleri pansiyonlar kamp alanları yeni Foça’ya doğru kıyı boyunca uzanır. Özellikle yazın serin olması, özgün yapısı, mimari estetiğiyle eski taş evler turistlerin pansiyon olarak öncelikle tercih ettiği yapılardır.  

Foça kıyıları su sporları için uygun yapısı ve rüzgarları ile turistler için başka bir çekim merkezidir.  

İlçenin diğer bir geçim kaynağı da balıkçılıktır. Yaz aylarında geziler için hizmet veren balıkçı tekneleri eylül ayından başlayarak denize balık için açılırlar. 

Foça’da barbun, mercan, çipura, levrek, kefal, mezgit, tavuk balığı gibi lezzetli balıkları hemen her gün taze olarak bulmak mümkündür. Foça balık halinde ihale suretiyle satılan balık alımına her yurttaş katılabilmekte, bu da renkli ve hoş bir görünüm sergilemektedir. Denizlerin genel anlamda kirliliğinden ne yazık ki Foça’da nasibini almıştır. Bunun doğal sonucu olarak da deniz artık balıkçıları yeterince güldürmemektedir. Son on yıldırı Foça-Yeni Foça koylarındaki balık çiftlikleri üretim yapmaktadır. Ne var ki bu çiftlikler yoğun biçimde denizi kirletmektedir.  

Akdeniz ülkelerinin başlıca besin kaynaklarından olan zeytin eski çağlardan beri Foça’nın temel ürünlerinden biri olmuştur. 

Zeytin bir yandan değişik biçimlerde hazırlanarak sofralarda kullanılırken bir yandan da zeytinyağı üretiminde kullanılmaktadır. Zeytinyağı üretimi sırasında çıkan küspeler önemli bir hayvan yemidir. Yerli halkın bir kısmı kendi sabununu kendi üretmektedir. Foçanın eski zeytin ağaçları koruma altındadır. 200-300 yıllık bu ağaçların görünümü son derece ilgi çekicidir.  

Foça’nın kıraç topraklarında özellikle köylerinde zeytin ağacı dilimi yoğun olarak sürdürülmektedir.  

Foça tarım ürünleri bakımından da oldukça renkli bir tablo çizmektedir. Tütün, pamuk, hububat, üzüm, kavun, karpuz üretimi yapılmaktadır.  Eski çağlarda şarap  üretiminde kullanılan Foça Karasıda üretilmektedir.  

Ayrıca Foça Tarım Açık Ceza Evi ürettiği doğal ürünlerle ve hayvanclılıkla Foça ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır.  

Foça’nın kimi köylerinde modern tavukçuluk tesisleri kurulmuştur. Bunun yanı sıra ilçe sınırları içinde dokuma, tarım araçları üreten işyerler ve gübre fabrikası da vardır.  

Foça nüfusunun yarısını oluşturan asker nüfusu da ilçede askere hizmet veren işyerlerinin açılmasına neden olmuştur.  

BÖLÜM 3 – TARİH BOYUNCA FOÇANIN NÜFUS HAREKETLERİ 

İnsanoğlu tarih boyunca hep kıyılarda ve su boylarında yerleşmiştir. O nedenle de uygarlığın su kıyılarında başladığını söylemek yanlış olmaz. Foça’nın M.Ö. 11. Yüzyıllara uzanan kuruluşundan önce de burada insanların yaşadığı ( Luwiler ) son bulgularla ortaya çıkmıştır. Phokaia’nın nüfusunu M.Ö 6. yüzyıllarda 4000 civarında olduğu sanılmaktadır. Eski dönem yerleşim alanın genişliği kenti çevreleyen 5km’yi bulan Herodot sur duvarları 1000-5000 kişinin oturabileceği büyüklükte yapılmış Phokaia Antik Tiyatrosu bilim adamlarının nüfusla ilgili bu tahmine götürmüştür.  

Gerek Osmanlı İmparatorluğu zamanında, gerekse daha önceki zamanlara ait Foça ile ilgili nüfus bilgilerine rastlanmıştır. Bunda İmparatorluğun düzenli nüfus sayımının yapmamasının payı büyüktür.  

Foça nüfüsu değişik zamanlarda nicel ve nitel yönden büyük farklılıklar göstermektedir. Foça ile ilgili ilk yazılı bilgiye 1835 yılında Foça kasabasının ziyaret eden İngiliz seyyah William J. Hamilton 1000 hane olarak tahmin ettiği nüfusun 4000 hane kadarının Rum olduğunu yazmıştır.  

1884 ( Hicri 1302 ) Aydın Vilayeti Salnamesinde Müslümanların 3462 Rumların 7876 ve Musevilerin de 212 kişi olduğunu belirtmiştir. Burada görüldüğü üzere bu yıllarda Rum Nüfusu, Türk nüfusuna göre iki kat fazladır.  

1902-1903  (hicri 1320) Aydın Salnamesi’ne göre Müslüüman nüfus 2240, Rum Nüfus 7584 ve Yahudi Nüfus da 62 kişidir.  

1914 yılında  ( Hicri 1332 ) Foça kazasında 7247 Müslüman ( Türk ), 15670 Rum, 83 Musevi olmak üzere 23180 kişi yaşamaktaydı. Devletin resmen 1. Dünya Savaşı’na girmesi ile ( 30 Ekim 1914 ) Rum Nüfusunun 9250’si adalara göçmüştür.  

1917 yılında İttihat ve Terakki Yönetimi’nin yaptırdığı sayımda Rum nüfus görülmezken Musevi Nüfusu 69, Türk nüfusunun ise 8147 gibi yüksek bir sayıya ulaştığı görülmüştür. 1919 Yılının foça kazasının toplam nüfusu 15140 olarak verilmektedir.  

1920 yılında Anadolu’ya gelen Rum göçmenlerinin toplamı 126000’i bulmuş bunların 11000’i Foça’ya yerleştirilmiştir.  

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Yunanlılar’ın Anadolu’yu terk etmesi sonucunda Foça tamamen Türkler’in yaşadığı bir yer haline gelmiştir. 2021 Yılın son sayımına göre Foçanın güncel nüfus sayısı 33.611 olarak kayıtlara geçmiştir.